Rockstar.. Futbolcu.. Teknik adam... Taraftar... Futbolsever...Sivil toplumcu.. Sanatçı.. Tüm bu yönleriyle, klübe önünde maçın her dakikasını yaşayan heyacanıyla, tribündeki taraftardan farklı bir görüntü çizmedi Hırvatistan teknik direktörü.. Turnuvanın en renkli adamlarından birisi oldu.. Tabloid basın onu hedef göstermesine karşın, oyunumuzun , galibiyetimizin ve gücümüzün hakkını veren dahası maçtan bağımsız olarak futbolun güzelliğiyle, bu oyunu neden bu kadar çok sevdiğimizle ilgili bir sürü güzel söz söyledi.. Özünde bizler gibi düşünen, futbol bloglarında anlatılmak istenen duyguların hepsini yaşayan bir adam Bilic.. Çok yönlü.. Çok renkli.. İç savaşın paramparça ettiği ülkesinde ırkçılık karşıtı kampanyalara öncülük edende o , Euro 2008 için bir şarkı besteleyende o , Hırvatistan'ı çeyrek finale çıkartanda o. Maç sonrası ''futbol böyle tutkulu bir oyun bu nedenle bu kadar çok seviyoruz '' gibisinden sözler sarfedecek kadar konuya derin bakabilen bir adam.. Bir çok kişinin antipatisini topladı , tepkisini çekti bunun nedenini bir türlü anlayamadım.. Bana göre turnuvanın unutulmaz figürlerinden birisiydi Slaven Bilic.. Maç sırasında Fatih Terim'le yaşadığı ufak çaplı polemik futbolun doğasında varolan, oyunun özüyle alakalı bir refleksti sadece.. Maç sonunda Fatih Terim'i ilk tebrik eden, sarılıp öperek kutlayan yine Slaven oldu çünkü.. Romantik bir adam.. Duygularıyla yaşayan.. Steril kalıplardan ve küçük dağları ben yarattım havasından çok uzak.. Futbolcularıyla abi - kardeş ilişkisini kurmayı başarmış bir teknik adam.. Srna gözyaşlarına boğulmuşken onu nasıl teselli ettiğini hatırlayın.. Postu Bilic'in maç hakkında yaptığı son yorumu aşşağıdaki paragrafa aktarıp kapatalım..
''Bu Türkler'de farklı bir şey var.. Hem yetenek ve kalite var hemde benimde anlayamadığım başka bir şey..Şansları da var. Kaliteliler ama şansın yanında yanlarında bir başka şey daha var. Almanya'yı da geçerek finale kalabilirsiniz..Zaten siz bu zamana kadar herşeyi yapacağınızı gösterdiniz. Almanya'dan bir gün daha az dinlendiniz. Sakatlar var, kart cezalılar var. Nihat Kahveci sakat, diğerleri oynayabilir. Fakat sizin kolay vazgeçeceğinizi sanmıyorum. Hakem son düdüğü çalana kadar herşey olur. Bizim açımızdan bu mağlubiyet kolay unutulmaz, biraz ağlayacağız, üzüleceğiz, ama yarın sabah güneş tekrar doğacak ve dünya kupası grup maçları başlayacak, onun için genç bir takımla mücadelemize devam edeceğiz.'' 39 yaşındayım böyle bir maç yaşamadım...Biz iyi bir maç oynadık. Fakat inanılmaz bir sonu oldu. Bu da futbolda olan şeyler. Genele bakarsak bizim Türkler'den daha fazla pozisyon bulduğumuzu söyleyebilirim. Son iki dakikayı hayatım boyunca unutmayacağım ve tarif etmem de mümkün değil. Penaltılara gelince o farklı bir durum. Oyuncularımla gurur duyuyorum, onlara da birşey söylemiyorum. Türkleri tebrik ediyorum. Biz bu turnuvanın sonuna kadar gideceğimizi sanıyordum ama olmadı.. ''
22 Haziran 2008 Pazar
Slaven Bilic
Etiketler:
Futbol
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
taraftarı kadar itici degil hic olmazsa ırkcı olmadıgını biliyoruz teknik adam olarak terimin talebesi olabilir ancak
entellektüel :) ama kaybetmeye mahkum
Yorum Gönder