Stat: Letzigrund
Hakemler: Lubos Michel, Roman Slysko, Martin Balko (Slovakya)
Fransa: Coupet, Clerc, Gallas, Abidal, Evra, Govou (Dk. 66 Anelka), Toulalan, Makelele, Ribery (Dk. 10 Nasri) (Dk. 26 Boumsong), Henry, Benzema
Fransa: Coupet, Clerc, Gallas, Abidal, Evra, Govou (Dk. 66 Anelka), Toulalan, Makelele, Ribery (Dk. 10 Nasri) (Dk. 26 Boumsong), Henry, Benzema
İtalya: Buffon, Zambrotta, Chiellini, Panucci, Grosso, Pirlo (Dk. 55 Ambrosini), De Rossi, Gattuso (Dk. 82 Aquilani), Perrotta (Dk. 64 Camoranesi), Toni, Cassano
Goller: Dk. 25 Pirlo (penaltıdan), Dk. 62 De Rossi
Goller: Dk. 25 Pirlo (penaltıdan), Dk. 62 De Rossi
Sarı Kartlar: Dk. 18 Evra, Dk. 47 Govou, Dk. 72 Boumsong (Fransa), Dk. 44 Pirlo, Dk. 45 Chiellini, Dk. 54 Gattuso (İtalya)Kırmızı Kart: Dk. 24 Abidal (Fransa)
Kupanın en çok eleştirilen, performanslarıyla hayal kırıklığı yaratan iki takımının kader maçı vardı bu gece C grubunda.. İtalyanlar, turnuvanın en güçlü grubu olan C grubunda toplamda 6 gol yiyip tek gol atabilen, tek puanını Romanya'dan turnuvanın en sıkıcı geçen maçında 0-0 ile almayı başaran, yer ile yeksan takımı Fransa'yı 2-0 ile geçip çeyrek finalist oldular.. Pirlo'nun pasında Luca Toni'yi indirdi Abidal.. Pirlo penaltıyı gole çevirdi.. Sonrasında gol kaçırma rekoru kırdı İtalyan'lar.. Fransa ine sahada yoktu.. Roma'lı Rossi serbest vuruştan ikinci yarıda skoru 2'ledi.. Luca Toni biraz daha şanslı ve becerikli olabilse 5-0 biterdi bu maç.İhtimalleri ve şans faktörünü konuşmak lazım elbette.. Ribery daha maçın başında sakatlanmasa, Abidal kırmızı kartı görüp penaltıyı yapmasa , o olsa bu olsa diye üzerine kafa patlatılabilir bu maç için.. Somut gerçek şu.. Hollanda bu grubu açık farkla sirkülase etmiş,futbol kalitesi olarak rakiplerine ışık hızı mesafesinde fark atmıştır.. Romanya eleme gruplarında yaptığı haklı sükseyi sağlayan futbolun yarısını sahaya yansıtsa çeyrek finali oynadıkları futbolla asla haketmeyen, sadece isimleri kalmış ama ruhları kaybolmuş Fransa ve İtalya'nın arasından sıyrılıp çeyrek finali zorlayabilirdi.. İtalya turnuvalarda hep yaptığını yine tekrarladı.. Süreci iyi değerlendirdi.. Şartları lehine kullandı. Turnuvaların takımı olduğunu gösterdi.. Klişe gibi geliyor ama gerçektende Turnuva takımı olmak diye bir kavram var.. Donadoni bu maça gelinceye kadar Türk medyasının kopyası İtalyan medyası tarafından yerden yere vuruluyordu.. Bu maçtan sonra göklere çıkartılır mı? İtalyan'larla olan yakın benzerliğimiz düşünüldüğünde neden olmasın.. Ribery'nin sakatlanması üzerine kolu kanadı kırılan, üstüne birde 10 kişi kalan bir Fransa karşısında Luca Toni ile gol kaçırma rekoru kırmak onları çeyrek finalde turnuvanın Hollanda ile birlikte en güzel futbolunu oynayan takımı olan İspanya karşısında nereye kadar götürür bunu zaman gösterecek.. 65. dakikada İtalya tribünleri Ciao Bella diye inliyordu.. Fransa'yı Paris'e geri gönderirken söylenebilecek en nüktedan şarkı olsa gerek..Eski bir tiyatrocu olan Domenech için evine dön ve tiyatro yap ama bizi bırak diyordu Fransızlar.. 2006 dünya kupasında bu turnuvaya benzer bir grup performansıyla hatta skandal bir performansla oynamalarına rağmen Zidane faktörü sayesinde mucizeler eseri finale kadar gelebilmişlerdi.. Belli ki Zidane gidince hemen vizyona yeni Zidane olarak sunulan oyuncuların Zidane'nin tek bacağı edebilmek için yemeleri gereken 40 fırın kadar ekmek var.. Tüm kurgusunu sadece Ribery'nin bireysel yeteneği ve hızı üzerine kuran bir takımdan turnuva boyunca bundan daha iyi bir performans beklenemezdi.. Profosör imajıyla ortalıklarda gezinen ama elindeki maksimum kadrodan minimum verim almayı kendi hatalarıyla başaran Domenech faktörü varken , İtalya'nın çeyrek finale çıkmasına şaşırmamak lazım.. İtalya'ya çeyrek finali bu maç değil, Romanya karşısında Mutu'nun penaltısını kurtaran Buffon'un parmakları getirmiştir.. İyi bir kalecin varsa , sen çok kötü olsan bile kazanabilirsin..Acaba Didier Deschamps'ın Türkiye'ye gelmeme nedeni Domenech'in Fransa'sının böylesi bir skandala imza atarak evine dönüş biletini cebine koyduğu geceyi dört gözle bekleyerek, artık boşalacağına kesin gözüyle bakılan koltuğa oturmanın fırsatını kollamak mıydı? diye düşünüyor insan.. bunun cevabını çok kısa bir zaman içerisinde öğreneceğiz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder