22 Haziran 2008 Pazar

Luka Modric Arda Turan Arshavin

Turnuvada son çeyrek final maçı bugün..Buraya gelene kadar 3 isim büyüledi beni.. Keyif verdi.. Luka Modriç, Arda Turan ve Arshavin..Dünya futbolunda artık yetişmiyor denilen ; oyun zekası üst seviyede, teknik becerisi çok yüksek, izleyen herkese estetik bir görsel keyif sunan, attıkları çalımlarla futbolun sanatsal yönüne katkı yapan, takımlarını ayakta tutan, dirilten, saha içerisinde insiyatif alıp liderlik yapabilen, özellikleri birbirine çok benzeyen, 3 orta saha oyuncusu bu turnuvaya şimdiden damga vurdu..Turnuvanın yıldızı Türkiye'nin,Maradona'sı Arda Turan'dan başlayalım..Kariyerinin zirvesine çıkmak üzere..Sona doğru yaklaşıyoruz ve Arda Turan hala bir numaralı gündem maddesi dünya spor medyasında..Mesela bu akşam Euro 2008 bu akşam son yarı finalistine kavuşacak.. İspanya vs İtalya.. Her an herşeyin mümkün olduğu maçlardan bir tanesi daha..İsimler büyük, takımlar büyük..Ama Arda Turan benzeri bir oyuncu iki takımdada mevcut değil gibi.. Turnuvaya damga vuran takım şüphesiz biziz.. ''Geri dönüşlerin kralları '' yaftasını dünya basını üzerimize yapıştırırken, bu geri dönüşlerin maçı asla bırakmamak, sendelesek bile düşmemek, son saniyeye kadar inatla mücadele etmek, kaybetmeyi asla kabul etmemek gibi etkenlerin sonucu olduğunu unutmamak lazım.. Turnuvada bir ız bırakırken aynı zamanda kişilik sahibi bir takım olduk.. Kendi tarzını yaratan, başka ekolleri kopyalamadan kendi sistemini veya sistemsizliğini kendisi belirleyen, doğal karakterine uyumlu bir takım.. Bu turnuvada olmasaydık kuşkusuz avrupa kıtasının canı çok sıkılacaktı.. Bu turnuvanın şimdilik yarı finale kadar süren Türkiye yolculuğunun kaptanıydı şüphesiz Arda Turan.. İsviçre ve Çek Cumhuriyeti maçlarının unutulmaz geri dönüşlerinde, takımı ayağa kaldıran adam olarak 1 numaralı aktördü.. Boğazın Maradona'sı lakabını kazanırken, oynadığı muhteşem futbolla fiyatınıda iki hatta üçe katladı.. Seneye Galatasaray'da devam edeceğine en azından yıllık ücretine Polat yönetimi tarafından yapılacak zamdan sonra kesin gözüyle bakılıyor ama tekliflerde yağmaya devam ediyor.. Son olarak Rubin Kazan Arda'ya gel Rusya'ya 20 milyon Euro kazan demiş.. Arda ve yönetim istemiyormuş.. Hayırlısı olsun..
Arda Turan'dan sonra tabiki Luka Modriç.. Hırvatistan B grubunda 3 maçta 3 galibiyet yapıp bu galibiyetlerden birisinide turnuvanın 1 numaralı favorisi Almanya'ya karşı alınca dünya futbol gündeminde turnuvanın gizli favorisi olarak finalin en büyük adaylarından birisi olmuştu.. Luka Modriç o takımın beyni, eli, ayağı, gözü, kulağı olarak öne çıkan isim oldu.. Arda Turan boğazın ''maradona'' sı olarak devleşirken, Modriç Balkanların Cruyf'ü oluverdi.. İngiltere'ye Wembley'de 3 çeken, Arjantin'i hazırlık maçında deviren, grubu lider geçerken araya bir Almanya galibiyeti sıkıştıran o takımda Mordiç dünya transfer piyasasınıda alt üst etti.. Önümüzdeki sezon tekniği ve oyun zekasıyla hepimize keyifli anlar yaşatan bu futbol büyücüsünü FA Premier League mücadelesinde Totenham formasıyla izleyeceğiz.. Modriç futbol hayatına İngiltere'de devam edecek.. Çeyrek finalde Turnuvanın yıldızı Türkiye ile karşılaşmasalar belki yollarına devam ederlerdi ve Modriç'de değerini katlardı..
Ve tabiki son olarak Arshavin.. Eleme maçlarında Rusya Andora deplasmanında son maçını oynarken aldığı ceza nedeniyle Euro 2008 D grubunda takımının formasını ilk iki maçta giyemedi.. Komple bir takım olan, aralarındaki fiziksel ve teknik uyum mükemmele yakın şekilde işleyen, Hiddink'in adeta baştan yaratıp devleştirdiği turnuvanın oynadığı futbolla keyif veren takımı Rusy, Beyni olmayınca , Arshavin'in insanüstü top tekniği ve oyun zekasından mahrum kalınca, İspanya'ya 4-1 yenilmekten kurtulamayarak kupaya başladı.. Sonrasında Yine Arshavin olmadan çıktıkları ikinci maçı zorda olsa 1-0 galip bitirerek Yunanistan'ı geçtiler ve herşey değişti.. Grubun son maçında İsveç karşısında Arshavin cezasını tamamladı ve 2-0 kazanılan maçın kahramanı oldu.. Bir tane attı, bir tane attırdı , izleyen herkesi kendisine hayran bıraktı.. Ve dün gece çeyrek finalin ilk maçında Hollanda karşısında adeta futbolun kitabını yazdı.. Sadece Arshavin'in çalımları için bile tekrar tekrar izlenebilir dün gece oynanan maç... Arshavin 120 dakika boyunca, sağdan attı soldan geçti, kanatlardan bindirdi, ara pası yaptı,bir o yana bir bu yana yatırdı durdu Hollanda savunmasını.. 2 saat boyunca durmadan içeri kateden, fuleli deparlarla rakibin savunma kurgusunu yer ile yeksan eden, attığı birbirinden güzel çalımlarla estetik bir görsel şölen sunan ve tüm bunları kapanış golüyle süsleyen bir adam vardı sahada.. Tıpkı İsveç maçında olduğu gibi Arshavin faktörüyle, hakederek , rakibine top yüzü göstermeden kazandı Rusya.. Arshavin 26 yaşında biraz geç keşfedildi gibi.. Zenit forması giyiyor, ülkesinde bu performansından sonra kalması zor.. Kendisini seneye büyük liglerden birinde izleyeceğimiz kesin gibi..

Hiç yorum yok: