30 Mart 2008 Pazar

İngiltere'de Bu Hafta ( Futbola Doyduk)

Üşenmeden uzun uzun yazıcam.. El emeği göz nuru.. Bu hafta ada futbolu bu emeği haketti.. yazmak lazım. bizlere sundukları seyir zevkine futbol aşığı olarak teşekkür etmek lazım.Önce maçtan bahsedeyim sonra derin analize gireriz.. Reebok Stadı'nda oynanan maçta Bolton, Mattew Taylor'ın golleriyle ilk yarıyı 2-0 önde kapıyor , Maçın 31. dakikasında Diaby yaptığı sert faul sonrası kırmızı kart görerek Arsenal'i 10 kişi bırakıyor..Bu noktada herkes bu iş artık bitti diyerek maçın formaliteye dönüştüğünü ligin manchester ile chelsea arasında gidip geleceğini düşünüyor. 10 kişi kalmasına rağmen Arsenal inanmaya devam ediyor..62. dakikada kaptan Gallas'ın golü umutları yeşertiyor 2-1.. 6 dakika sonra Van Persie penaltıdan skoru eşitliyor.. Herkesin kafasında acaba sorusu? .. Maçın uzatma dakikalarında, sol kanattan Hleb'in ortasında Fabregas’ın vurduğu top, Jlloyd Samuel'in ayağına çarparak filelerle buluşuyor.. Futbol konulu bir sinema filminin finali gibi.. Düşle gerçek arası..Kameralara kale arkasında Bolton deplasmanına gelmiş Gunners tribünlerinin histeri krizi derecesindeki sevinci takılıyor.. Haklı sevinç..Futbolda taraftarın kendinden geçiş anı deplasmanlardır hele birde geriden gelip son dakika mucize yaratılıyorsa.. Gelelim Bolton Wanderers vs Arsenal maçından çıkartılması gereken derslere..Öncelikle şunu söyleyeyim;İngiltere'de oynanan futbol mercedes ise bizim ligimiz hala murat 131 kalitesinde..Uzun uzun anlataya devam edelim bu maçı..yukarda yorumladığımız maç öncesi Premier Lig karışıktı..Ama İngiltere'de puan tablosu ne olursa olsun her takımın öncelikli amacı güzel ve göze hoş gelen futbol oynayabilmek..İşte; Bolton Wanderers - Arsenal maçı Futbol nedir ? nasıl oynanmalıdır ? gibi ana başlıklarla ders olarak okutulmalı.. Arsene Wenger yönetiminde gençleşme operasyonu sonrası akciğerleri patlarcasına koşan ve ligi uzun bir süre domine eden Arsenal, Premier lig maratonu son yüzlüğünü koşarken yavaşlamış , Manchester United ve Chelsea'nin gerisine düşmüştü.. Bu şartlar altında Bolton Wanderers deplasmanına çıktılar.. Gunners 10 kişi kaldı , 2-0 yenik duruma düştü, başına bir futbol maçında gelebilecek tüm aksilikler geldi ama futbolun dersini verdi ve 10 kişi 2-0 geriden gelerek 2-3 kazanarak devam dedi.. Hırs, Koşmak, Aidiyet duygusu, koordinasyon, uyum, futbolu oynarken zevk aldığı yüzünden belli olan oyuncular, kazandıkları paranın hakkını veren kendilerini seven destekleyen taraftara saygı duyan amatör ruhlu büyük profosyoneller.. İngiltere ligini Premier yapan hemen hemen tüm takımlarda bu özellikleri görebilmemiz, ışık hızıyla oynanan bir görsel şölen Ada'da futbol.. Geçen hafta Chelsea’ye yenilerek İngiltere Premier Lig'de üçüncü sıraya gerileyen bir takımda hala bu konsantrasyon ve isteği görebilmek her takıma ders olarak ezberletilmeli..
Gelelim Lidere Manchester United'a.. Manchester United ''Dream Theather'' Old Trafford'da Aston Villa'yı konuk ediyordu.. George Best'in rekorunu kırarak Red Devils'in bir sezonda en çok gol atan futbolcusu olma ünvanını kazanan Cristiano Ronaldo , Aston Villa'nın gol umudu John Carew'e karşı.. 'Kırmızı Şeytanlar', Ronaldo, Tevez ve Rooney’nin (2) golleriyle rakibini 4-0 mağlup ederken modern futbolun tüm kavramlarını yer ile yeksan ediyor.. Bu oyunun hızını, takım uyumunu, teknik beceriyi, sergiledikleri görselliği tanımlayabilecek futbol analizi yok.. Ufakken mahalle arasında iki taştan kale kurup oynadığımız futbolun ruhuyla oynuyor Manchester United'lılar.. Kaleciden, Santrafora kadar hepsinin yüzünden futbol oynamaktan aldıkları keyif okunuyor.. 4 gol yiyen Aston Villa durmadan gol arıyor, hücum etmeye çalışıyor, oyunu güzelleştiriyor, adeta rakibiyle oynamaktan sadece futbol oynamaktan keyif alıyor.. İşte Ada futbolunun farkı bu mantıkta gizli.. 'Kırmızı Şeytanlar', Ronaldo, Tevez ve Rooney’nin (2) golleriyle rakibini geçerken puanını 76’ya taşıyor.. Mucizeyi gerçekleştiren Arsenal ise 70 puanda..Bu maçta; Cristiano Ronaldo'nun makas yaparak attığı gol her futbolseverin arşivinde video olarak mutlaka bulunmalı..
Geliyoruz alt sıralara.. Ligde kalma mücadelesi veren Sunderland, Aston Villa deplasmanında aldığı galibiyetten sonra kendi sahasında da West Ham United'ı 2-1'le geçerken umutlarını önümüzdeki haftalara taşıyor.. Jones ve Reid'in golleri Sunderland'ı 3 puana taşırken, West Ham'ın tek sayısı Ljungberg'ten geldi. Sunderland, bu sonuçla puanını 33'e taşıyarak, ligin bitimine 6 hafta kala kümede kalma yolunda bende varım diyor.. Ama asıl önemli olan bu maçında seyir zevki olarak yukarda anlattığımız iki büyük maçtan eksik kalır yanı olmaması..

Geçiyoruz Pazara ; Merseyside derbisi kuşkusuz pazar programının en önemli maçıydı.. Liverpool vs Everton.. Reds vs Blues.. Liman şehrinin en önemli iki takımı Anfield Road'da kozlarını paylaşırken bu yıl Benitez'i ve Liverpool'u sırtlayan isim , The Kop'nin yeni sevgilisi ''El Nino'' Fernando Torres , hat trick yaptığı haftaların üstüne bu sefer derbinin tek golünü kaydederek ezeli rakibini yenmenin keyfini Liverpool'a yaşatıyor.. Maç sonrası yine KOP tribünü ayakta, yine Liverpool, Celtic ve irlanda atkıları havada.. You Will Never Walk Alone bu defa Liverpool için en az Şampiyonlar ligi kadar önem taşıyan Everton galibiyeti için söyleniyor.. Cumartesi futbola doyuran adalılar pazar showa devam ediyorlar..

Pazarın son maçına geçiyoruz.. Chelsea Evinde M'Boro'yu ağırlıyor.. 5. dakikada Carvalho'nun golüyle Chelsea Stamford Bridge'de 1-0 kazanıyor.. M'boro için tehlike yok Chelsea ise ; Essien, Drogba, Carvalho, Lampard, Terry ile hem şampiyonlar liginde hem Premier lig'de ben varım diyor.. Maurinho krizi çabuk atlatılmış gibi , iş sistemde bitiyor kişilerde ve isimlerde değil.. Bir takımın blogda sık sık yazdığım gibi ''kazanma kültürüne'' sahip olması çok başka bir şey Chelsea bu kültüre fazlasıyla sahip , amiyane tabirle taş gibi bir takım ..
İngiltere'de Haftanın bombası ise galibiyete hasret kalan, hüsranların takımı Newcastle United'ın deplasmanda sezonun kupa beyi Totenham'ı 1-4 gibi farklı bir skorla geçmesi oldu.. Yine gol yağmuru, yine harika bir futbol zevki.. Newcastle'nin golleri ; Butt, Geremi, Owen ve Martins'den.. Totenham'ın şeref sayısı ; Bent'ten..

Türk Basketbolu Zirvede

Basketbolda Türkiye tavan yapmış durumda.. Uzun zamandır bu konu hakkında yazmak istiyorum ama gerek vakitsizlikten gerek gündemin yoğunluğundan gerekse Türkiye liginde oynanan kaliteli basketbolun hakkını tam olarak yazıyla verememe korkusundan All Star'ı yazdıkdan sonra local basketbolla ilgili yazı yazmamıştım bloga.. Gerçekten harika bir lig yaşıyoruz.. All star öncesi Kaan Kural'ın dediği gibi şuan ; NBA ve İspanya'dan sonra yunanistan dahil avrupanın en kaliteli ligi bzim ligimiz.. Sadece 3 büyüklerin veya Efes ile Karşıyaka'nın maçları değil alt sıralardaki takımların mücadeleside mükemmel bir seyir zevki ve çekişme sunuyor. Galatasaray'ın Yenilmez Armada ruhunu geri döndürüp, spor sergi yıllarındaki efsane Dawkins'li beyaz gölge ruhunu yeniden yakalaması, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin istikrarlı ve güçlü kadrolarıyla hem avrupada hem ligde çıtayı tavana çekmeleri , Taraftar desteği büyük olan bu camiaların ilgiyi ve mücadeleyi salonlara çekmesinin yanında, Karşıyaka ve Telekom'un çıkışı, ligde en alt sıralar dahil tüm takımların birbirini yenecek güçte olması inanılmaz bir seyir ve kalite keyfi sunuyor bizlere.. Hiçbir maçın favorisi yok, hiçbir maçın garantisi yok.. Bugün Galatasaray beykozu yenerken bunu bir defa daha gördük lig sonuncusu ttnet beykoz şampiyonluğa aday bir takım kadar kaliteli oynadı . Darüşşafaka, Beykoz, Mersin,Antalya, Kepez, Casa Ted Kolejliler gidip rahatlıkla ; Efes Pilsen'i, Feneri, Beşiktaşı , Telekom'u, Galatasaray'ı, Karşıyaka'yı yenebiliyor.. 6 takım playofflarda iyi yer edinip şampiyonluğa oynuyor.. Ligin finalini , şampiyonunu kestirmek nerdeyse imkansız.. Galatasaray ve Fenerbahçe iki derbi oynadı, ilk maçı Galatasaray ikincisini Fener kazandı .. İki maçta çekişme, basketbol kalitesi ve seyir zevki bakımından hep özendiğimiz , izlerken keyif aldığımız; yunanistan derbileri pana vs olimpiakos veya kızılyıldız vs partizan derbilerden eksik değildi hatta eksiği yok fazlası vardı.. Avrupa kupalarında 3 takımla çeyrek finalde Türk basketbolu..Galatasaray ve beşiktaş uleb cupta , fenerbahçe euroleaguede çeyrek finalde , bundan iyisi can sağlığı.. Memo ve Hedo'da NBA'De career high yapıyorlar .Bunun üzerine blogda hatırlarsınız bir yazı kaleme almıştım. Hedo Orlando Magic'i, Memo Utah Jazz'ı, double doublelerle , Trible Doublarla sırtlarında taşıyorlr adeta.. Neden NBA MVP olmasınlar? artık bizimde Nowitzki kadar , Ginobili kadar kendine güvenerek oynayan NBA yıldızlarımız var.. Tüm bu kalitenin Ulusal takımımızada yansımasını ve diliyorum.. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında bu sefer şeytanın bacağını kırıp yarı finaller finaller yakalayabilecek potansiyel bu memleketin basketbol kültürüne çoktan yerleşti.. Herkese Beko Basketbol ligini , Ulebcup'un Torino'da 10 nisan'da başlayacak Galatasaray vs Beşiktaş'lı çeyrek final heyecanını ve Euroleague'yi tavsiye ediyorum bu yıl.. Türkiye basketbol ligi bu mücadele kalitesinde devam ettiği sürece, Yabancı oyuncuların en kalitelileri gelmeye devam edecek ve sponsorların artan ilgisininde katkısının yanında, Taraftar salonları doldurdukça maddi sorunlar kendiliğinden çözülecektir.. Yükselen kalitenin asla düşmediği, Her klübün kendi salonuna sahip olduğu , lisanslı basketbol ürünlerinin satıldığı offical Shopların kurulduğu, Avrupada final oynayan iki Türk takımını görebileceğimiz günler dileğiyle.. Dee Brown'u, Apodaca'yı, James White'yi, Hosley'i,Owens'ı,Solomon'u izleyebilmenin yolu ancak bu kaliteyi sürekli kılabilmekten geçiyor..

Dennis Rodman




Hazır NBA Live Europa 2008 ve Magic Johnson Efsanesi demişken, akla düşen bir diğer fenomeni analım ... Dennis Rodman.. Dövmeleri , imajı, Double Team filmiyle Van Damme ile birlikte kamera karşısına geçip yaşadığı sinema macerası, deli lakabı vs derken hepsinden te saç renkleriyle ve 1.91 gibi NBA standartlarına göre kısa kalan boyuna rağmen yıllarca Rebound şampiyonluğunu kimseye kaptırmamasıyla unutulmazlar arasında kocaman bir yer edinmiştir kendisine.. Jordan, Pippen,Kukoç,Steve Kerr vs derken Chicago Bulls'un NBA'yi domine ettiği yıllarda mahşerin beş atlısının en önemli figürlerinden birsiydi Rodman.. Madonna ile yaşadığı aşk paparazzi gündemini sallarken o parkeleri sarsıyordu.. Eklediğim görsellerde en üstteki fotoya dikkatinizi çekerim, topun çizgiyi geçmemesi için adeta havada slalom yapmış, fizik kurallarını yer ile yeksan etmiş, deli rodman.. Nostalji tadında..

Magic Johnson



Efsaneyi anlatmaya kitaplar yetmek.. Nostalji tadında.. Objektiflere yakalananlar.. Eskiler, efsaneler..

NBA Europe Live 08

Miami Heat, New Jersey Nets, New Orleans Hornets ve Washington Wizards Ekim ayında Barcelona, Berlin, Londra ve Paris'e geliyor.. Turne kapsamındaki maç programını vermeden önce İstanbul neden bu şehirlerde yokta basketbolla uzaktan yakından alakası olmayan Londra var veya ligleri bizim ligimize göre daha kalitesiz olan (ispanya hariç) avrupa şehirleri var diyerek sitem etme hakkımıda kullanıyorum. Bizim özellikle bu yıl Yunanistan ligini bile sollayan kalitedeki , mücadele düzeyi tavan yapmış Basketbol ligimizin en alt sırasında yer alan takımımız bile İngilizler'in lig şampiyonuna temiz 50 sayı fark atar. Geçen sene bize gele gele Minnesota geldi. Bizde bekledik durduk Garnett gelecek diye. Havamızı aldık açıkçası. Bu seneki takımlarda en azından birkaç banko yıldız mevcut. Mesela; Wade, V.Carter, C.Paul ve Arenas takımların liderleri. Kısacası avrupa turnesi kapsamında büyük haksızlık yapıldı Türkiye'deki NBA ve basketbolseverlere..barcelona dışındaki gittikleri yerler hiç hoşuma gitmedi gidemezde, 5 takımın şampiyonluğa oynadığı Türkiye basketbolu es geçiliyor , Basketbolla uzaktan yakından alakası olmayan Londra turne kapsamına alınıyor.. Neyse calı izleyemesek bile tv verirse bakarız maçlara elbet..Programa geçelim;


New Jersey Nets vs. Miami Heat
9 Ekim
Paris

New Jersey Nets vs. Miami Heat
12 Ekim
Londra

Washington Wizards vs. New Orleans Hornets
14 Ekim
Berlin

Washington Wizards vs. New Orleans Hornets
17 Ekim
Barcelona






Old Firm




İskoçya Premier Ligi'nde iki ezeli rakibin karşılaşmasında Glasgow Rangers, sahasında Celtic'i 1-0 yendi.ve böylece İskoçya'da Old Firm Rangers'ın oldu.. Celtic sempatizanı olarak üzüldük ama old firm için gerekli hırs Rangers'da daha fazla gibiydi , oyunun orta alanda kitlendiği uzunca bir süre kilidi açacak alternatifi üretemedi Celtic.. Uefa'nın geçtiğimiz hafta CL'de, Celtic taraftarının özellikle deplasmanlarda İRA yanlısı tezahuratlar yapan otonom gruplar barındırdığı bu nedenle cezalandırılması gerektiği yolunda offical siteden yaptığı bir çıkış vardı.. Anlamak mümkün değil.. Kraliçe yanlısı İngiltere Monarşisinin İskoçya'daki başlıca destekçisi muhafazakar Rangers taraftarınında, St. Pauli ve Liverpool'un kardeşi Kraliçe karşıtı muhalif Celtic Taraftarınında ne olduğunu bütün dünya bilirken, Uefa'nın tamda local rekabetin zirveye çıktığı Old Firm haftasında bu çıkışını politikaya bağlamak komplo teorisyeni olmayı gerektirmiyor görünen bir gerçek denebilir.. Rangers'ın galibiyeti tüm dünyadaki monarşi yanlılarını sevince boğmuştur belkide.. Futbola sadece futbol olarak bakmak gerekiyor ama bunu en başta futbolu yönetenlerin benimseyebilmesi şartıyla.. Bunu mağlubiyetin nedeni gibi göstermek gibi bir amacım asla yok, en başta belirttiğim gibi ; siyasal, sosyolojik, ekonomik, dini , tarihi, sınıfsal kökenleri ne olursa olsun derby dediğimiz kavramı kazanmak için birincil faktör dış etkenler değil, sahada sergilenen mücadeleyle hırsın doğru orantısıdır.. Derbilerde asla taktiğe, tekniğe, hakem faktörüne, endüstriyel futbolun icadı binbir çeşit teknoloji destekli analiz ve istatistiğe inanmam.. Kazan veya kaybet ama formanın hakkını sonuna kadar ver, terden sırılsıklam olsun o forma sonunda kaybeden sen olsan bile.. Dünyadaki tüm derbiler için şahsi kıstasım ve başarı ölçütüm bu formanın hakkını verebilme düsturudur.. Ancak Celtic taraftarı aleyhine böyle bir ceza isteminin günümüz endüstriyel futbolunda en önemli markalardan birisi olan ingiltere'yi , şampiyonlar liginin son çeyreğine 4 takım sokmayı başaran bir ülkenin kraliçesini kırmama isteğine bağlamakta pek güç değil.. Yorumlar sizin olsun , bu konudan medyada veya internette bahseden kimseler yok ama ben şeytanın gör dediği noktayı göreyim diyorum..
maça gelince ;İki takımda hala düşman kardeş İngiltere'nin Premier League takımlarının temposunun, oyun kalitesinin, keyif veren futbollarının yarısına bile yaklaşamamış durumda.. Senelerdir ligi aralarında paylaşıp domine eden bu takımların old firm hariç dünya futbolunda isimlerinin anılmasının İngiliz takımlarına göre çok zor olmasının nedeni bu kendilerini geliştiremeyen statiklikleri olsa gerek.. İskoçya liginin kalitesizliği ve rekabet seviyesinin düşüklüğü bir yana, old firm'ün taraflarıda böyle kısır ve keyifsiz futbol oynayınc ter idmanı tatsızlığında bir seyir ortaya çıkıyor.. Bu şartlar altında; katolik vs proteston derbisi olarak adlandırılan old firm klasiğind Ibrox Stadı'nda 50 bin kişinin izlediği maçı, 45. dakikada Kevin Thomson'ın golüyle kazanan Glosgow Rangers Bir maçı eksik olmasına rağmen puanını 74'e taşıyarak ezeli rakibinin 6 puan önünde liderliğini sürdürdü. Bu yıl maviler ligi kazanacak gibi, belkide Celtic için beklenenden uzun süren CL mesaisi içerdeki dengeleri bozmuştur..

Villarreal :3 Atletico Madrid:0

Blogda Aguero'ya uzun uzun övgü dolu bir yazı karalamıştım dün akşam LA Liga'da bu haftanın en önemli maçından önce.. Nazarımız değdi heralde dün Villareal deplasmanında sahada adeta sahada yoktu Kun.. Atletico Madrid önce Barcelona'yı sonra deplasmanda Sevilla'yı yenmeyi başaran oyunundan hiçbir örnek sergileyemedi.Nihat'ın 2 gol attığı maçta Villareal karşısında.. Madrid'in Atletico'suda böyle bir takım işte... İstikrarsız klişesiyle tanımlayabileceğimiz cinsten.. Villareal'de Rossi ve ''el Turco'' Nihat yine kusursuz oynadılar.. Nihat bu yıl La Liga'da 14. gole ulaştı .. tebrikler.. Alkışlar.. Real Sociedad forması giydiği ilk La Liga yıllarında Kovacevic'le oluşturduğu vurucu tim gücünü bu sezon tekrar yakaladı.. Betis'e 0-2'den deplasmanda 3-2 kaybederek Rjkaard için Hollanda'ya sadece gidiş pass bilet sinyalleri veren iflas etmiş Barcelona 2.liği kaybetti ve Villareal'in 1 puan gerisine düşerek 3. sırayı boyladı.. Villareal'in kimsenin tahmin etmediği biçimde 9 maçlık bir seri yakalayarak son oynadığı 5 maçı üst üste kazanmasıyla şampiyonluk potasına girmesi LA Liga'ya yeniden büyük heyecan kattı..2 haftadır kaybederek şok yaşatan Real Madrid bu akşam Sevilla'yı konuk ediyor.. Villareal pusuda,Barcelona bir mucize için Katalanya coğrafyasında Endülüs'lü Sevilla için dualar ediyor.. Yarış nasıl sonuçlanacak bunu gelecek haftalar gösterecek ama Forlan'ın, Kun Aguero'nun top göremediği maçın yıldızı 3 golden 2'sini atıp rakibini nakavt eden ''El Turco'' Nihat oldu.. Robert Pires , Rossi, Nihat.. Şeytanın 3 saç ayağı misali , demoklesin kılıcını Madrid'in başında sallamaya devam ediyorlar.. La Liga'yı yakın takip edenler için bu akşam 22.00'da Real Madrid vs Sevilla..

Angelina


''High Elf''

Liv Tyler...

Rekoru Kırdı

1967-68 yılında Manchester United formasıyla bir sezonda en çok gol atan oyuncu 32 golle George Best idi. Geçtiğimiz çarşamba Bolton Wanderers kalesine 2 gol bırakan Cristiano Ronaldo'nun Manchester United'da bu sezon attığı toplam gol sayısı artık "33". George Best'in rekorunu kıran kişi 1985 doğumlu Portekizli oldu..

Jessica Alba

Sin City'deki rolüyle şanına şan katmıştı Jessica Alba.. Resmen cinayet sebebi..

29 Mart 2008 Cumartesi

False Stuff'lar Memleketi

"O zamanlar ..... bu bay'a benim Falstaf'ım derdi. Bu, herkesin eğlendiği, para kazanmak için kendisiyle eğlenilmesine göz yuman maskara yaradılışlı adam almanına gelse gerek." Dostoyevski / Cinler

anlayana sivri sinek saz..

Dorota Rabczewska

Dorota Rabczewska .. Namı Diğer '' Doda Elektroda'' .. Ciechanów, Polonya doğumlu , 15 Şubat 1984.. Şarkıcı.. İnanası gelmiyor insanın doğum tarihine..

Danielle Lloyd

Jermanin Defoe'in manitası.. Herkes futbolcu olmak isteyebilir ama Danielle'yi gören herkes bugünlerde Defoe olmak istiyor..

Culture Tribunes


Her sayfasına saatlerce bakma isteği uyandıran dolu dolu görsel içeriğiyle Fransa'nın tribün kültürü fanzini Culture Tribunes.. Yıllardır yayında.. Külliyatlar dolusu röportaj, grup tanıtımı, görsel malzemeyi arşivlemek için her taraftarın hayali olan bir kaynak.. Özel koleksiyoncuların ilgi odağı.. Kapak tasarımları sanat eseri tadında.. Maç önceleri Paris sokaklarında bedava dağıtıcak kadar cömert yapımcıları var.. Marsilya'nın southwinners grubundan Fransa'nın amatör liglerindeki otonom ''ultras'' oluşumlara kadar sınırsız bir yelpaze.. Darısı Türkiye'deki taraftar kültürümüzün başına.. Böyle bir süreli yayına ihtiyacımız var..

Sergio Leonel ''el kun'' Aguero

tam adı sergio leonel agüero'dur. Arjantin'de ilk keşfediliği vakit; independiente'de oynayan arjantinli genc topcu olarak anılıyordu..15 yaşında arjantin liginde forma giyerek yaş konusunda lig tarihinin rekorunu kırmıştı. 88 doğumlu..Lakabı ''el Kun'' cizgifilm kahramani kumkum'dan gelmekte.. İkinci Messi diyorlardı onun için o kimseye benzemediğini kendi tarzıyla kanıtladı..Sergio Aguero. Futbolda kendine özgü olabilmek çok zor.. doğuştan kendisine özel yetenekler bahşedilen ''special oyuncular'' hariç.. Aguero ülkesinin ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbol efsanesi Diego Armando Maradona'nın kızıyla evlenme arefesinde olmasına karşın bu özel şöhretinin altında ezilmeden, genç yaşına karşın özel hayatıyla iş ahlakını birbirinden ayırmayı başararak yoluna devam ediyor..Maradona'nın damadı veya ikinci Lionel Messi olarak anılmaktan çok daha ötesinde bir yetenek..bayern munih'in 15 mio papel odeyerek alacağı yolundaki spekülasyonlara karşın o İspanya'nın başkentinin bence gerçek büyüğü olan, Atletico Madrid'in yolunu tuttu. İspanya'da bu sezon en çok konuşulan oyuncu olmayı sonuna kadar haketmeyide başardı.. Uruguay'lı Diego Forlan'la Atletico'nun ileri ikilisinde çift taraflı bıçak misali çok can yaktılar.. Bir dönemlerin unutulmaz ikilisi Caniggia - Maradona benzeri bir fenomen olma yolunda ilerliyorlar.. Seyrederken tek başına keyif veren kaç futbolcu kaldı ki.. Aguero atıyor, asist yapıyor, çalımı basıyor, topla oynuyor , bunların hepsini eşssiz bir estetik görsellikle perçinliyor.. 88 doğumlu dünkü çocuk futbolu neden sevdiğimizi bizlere bir defa daha hatırlatıyor..Güzel bir golün , kıvrak bir çalımın, skoru umursamadan güzel oynamak için oynayan nesli tükenmiş futbolcuların kıvrak stilinin yerini başka ne tutabilir ki? Bu yıl Atletico'yu La Ligâ'da tek başına taşıyan, Vicente Calderon'da en çok alkış alan , Offical Shop'ta en çok forması satılan, Antremanlarda en çok imza istenen, La Liga'nın en ateşli taraftar grubu Frente Atletico tarafından en çok sevilen adam olmayı başardı.. Barcelona'yı 4-2 , Sevilla'yı 1-2 yendiklerinde ve bu sezon kazandıkları tüm maçlarda onun golleri , çalımları , asistleri vardı.. Bu hafta La Liga'nın en güzel maçlarından birisinde zirve takipçisi Villareal karşısında Atletico formasıyla yine onu izleyeceğiz.. Maçın kendi güzelliğinin yanında ''El Kun''nun bu sene bizleri alıştırdığı şahsi estetiğinide haftasonu keyfimizin beklentiler sırasında en öne rezerve ettik bile..

Latin Ateşi

Jennifer Lopez...

I Fedayn nel Giallorossi" del 1977 -1978




Bir zamanlar Fedayn.. Roberto Rulli önderliğinde İtalyan Calciosu içerisinde blogda daha çnce yayınladığım ''Ultras Manifest'' çıkışını gerçekleştiren RomaCurvaSud'unun sol görüşlü muhalif romanistalarının efsaneleşen taraftar grubu.. Boys Roma,As Roma Ultras,Curvasud ve nice grup içerisinde Fedayn öne çıkıp Roma'nın o yıllardaki lokomotif hardcore ultras oluşumu olmayı başarmıştır.. 1978/1979 sezonunda As Roma Ultras hareketi ve İtalya'dan nostaljinin zirvesinde bir kaç görsel.. Grup günümüzde olimpico'da yine kale arkasında konuşlanıyor, eski kitlesellikleri ve baskın muhalif tavırları olmasa bile nesilden nesile süren bir gelenekle Fedayn'ın 70'lerdeki çekirdek kadrosunun artık dinlenerek maç izlemeye başlayan babalarının oğulları Fedayn pankartını olimpico'ya asmaya devam ediyorlar..




Claudia Koll..

Claudia Koll.. ''All Ladies Do It'' Cosi Fan Tutti..

Kötü İnsanları Tanıma Senesi

Sagopa Kajmer'in son albümü.. Sözler yine anlamlı.. Düşündürücü..Tarz yine 10 numara.. Sagopa bizim memleketin müzik alemine eğitimi, hayata bakışı, sanatsal duruşuyla 3-4 gömlek büyük gelen bi abi.. Benim gibi hip -hop müziği sadece uykusuz gecelerde moviemax ekranlarında sabaha karşı izlenen hapishane filmlerinde dinleyen birisine gidip lisanslı orjinal CD'sini aldıracak kadar keyif verici bi adam Sagopa..Aldığı edebiyat ve felsefe eğitiminin hakkını sonuna kadar veriyor.. Yaşadığı dünyadan, İnsanlarından, toz pembe çizilen yapay gündem tablolalarının altında dönen tezgahlardan haberdar..Bu duruşu sanatına yansıtırken kafiyeli sözlerin yanyana dizilip hızlı biçimde söylenişi olarak algılanan sığ rap algısınıda kırıyor.. Klişelerin çok dışında A kalite bir müzikal altyapıyla sözlerin bütünleyicisi olan ritm uyumunu tam 12'den vuruyor.. background işinde zirveye çıkıyor.. Her kelimenin altmetinleri tekrar tekrar irdelenerek didik didik edilesi.. Albümün açık ara en iyi parçası ; 11 no'lu track : Gördüklerime inanmam gerek! günde 100 defa falan winamp play listimde dönüyor.. sago kaf kef'in müziğindeki yaratıcılığı bir tık ileri götürdüğü iki ayrı şarkı gibi duran süper eser.... mahlasımın anlamı; kaf dağının kaf'ı ve ölü kefeninin kef'i...


dan dan dan dan dan dan dan dan dan...

ne güzel bir hava, ne güzel bir mekan...

sago kaf kef, kaf kef, merhaba bendeniz sagopa kajmer

dan dan dan pesimist kötü adamdan dan dan

evet ta kendisi, işte o benim...

boş oda bom boş, bom boş, bom boş...

harika her şey yerli yerinde, her şey burada her şey...mikrofonum burada, ses 1-2 boş bir kağıt, bom boş...ve mixerim, ve sözlerim...

anlatmak lazım anlatmam lazım

anlatmalıyım ben her zaman

anlatmam lazım anlatmalıyım her zaman evet anlatmam lazım anlatmam lazım her zaman sönük cevapları...

bu benim hayatım!

a-ha sago go go a-le-lo-lo-lo-lo

hüner süsüm bilgim madenim aklım canım gözbebeğimden gerek öğrenmen bak bana doyasıca hayat eli sopalı bir öğretmensiyah saç ak defterle geldinak saç siyah defterle gidiyorsun sen uyurken gülistan'da ben diken üstüne yatmış acıyorum (of!)derdim kader olsaydı kuvvetim benimle baş edemezdi kasvetim kendini iyi bilen kötülere ne yarar ki benim iyiliğim kuru değilimuzak değil ki malum sırrım feryadımın menzilinden ne olur iyi bir haber gönder en tezinden kulaklarım dilimin müşterisi ezelden dediler yunus'a bal dudaktan acı kelamlar etme demesi hayli kolay yaşamayanın bu dertle yunus çıkan fırtınada bir kırılan çiçek

gördüklerime inanmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın

külahıma anlatsın...

sevdiklerime kavuşmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın

külahıma anlatsın...

heder olan yürekleriniz gem almamakta hebadır onca sevgi cümlesine kanmışlığın leşleribir bir geçmişe mazi söyle çok mu önemli ikili yaşanmış mazi? azimle unutup sadakatle geleceğe yemin ol başta zor gelir adım atılmış her yol (her yol) ilişkiler yine tenha münzevi raplerime bir hamlede verdim fetva yağmuru kara çeviren hava kolaysa çık hava burası çorak ovamahlasımın anlamı kaf dağının kafı ve ölü kefeninin kefi en güzel kuşlar benim ellerimden yedi en güzel yemi

baby, baby...

yürüdüm koşa koşa boşa sallar küreğini deryada küçük balık,büyük balıkların hepsi salık (yeah), güçsüze yazık, doğru dersin breh...

gördüklerime inanmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın

külahıma anlatsın..

sevdiklerime kavuşmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın külahıma anlatsın...

ne güzel bir hava, ne güzel bir mekan...sago kaf kef, kaf kef...

Bianca Gascoigne #2

''No Comment''

NBATV@Weekend

29 Mart Cumartesi
LA Lakers
Memphis
04.30

30 Mart Pazar
Portland
Charlotte
04.00

28 Mart 2008 Cuma

HaftaSonu Futbol

29 Mart Cumartesi14.00 Gaziantep BB. - Kocaelispor (D Spor)15.00 Ankaraspor - Trabzonspor (Lig Tv)16.30 Nürnberg - B. Münih (Ntv)17.00 Bolton - Arsenal (Fox)18.10 Bordeaux - Nancy (Kanal A)19.00 Beşiktaş - Fenerbahçe (Lig Tv)19.15 M. United - A. Villa (Fox Sports)21.30 Lazio - İnter (24)23.00 Villarreal - A. Madrid (Ntv)

30 Mart Pazar14.00 Boluspor - Karşıyaka (D Spor)15.00 Kasımpaşa - Sivasspor (Lig Tv)16.00 Udinese - Fiorentina (Ntv Spor)16.00 Milan - Atalanta (24)18.00 Chelsea - Middlesbrough (Fox)18.00 Huelva - A. Bilbao (Ntv Spor)18.00 Liverpool - Everton (Fox Sports)19.00 Galatasaray - Gaziantepspor (Lig Tv)19.00 Valenciennes - Lyon (Kanal A)21.55 Lorient - Marsilya (Kanal A)22.00 R. Madrid - Sevilla (Ntv)

Ntv Spor @Weekend

29 Mart Cumartesi
• 09:00 TRANSWORLD SPORTS• 10:00 HAFTA SONU SPOR• 10:30 NBA ACTION• 11:00 Haberler• 11:10 1-0-2 (Canlı)• 12:00 Haberler• 12:20 SLAM (T)• 13:00 Haberler• 13:25 LA LIGA SHOW• 14:00 Haberler• 14:25 FUTBOL MUNDIAL• 15:00 Haberler• 15:10 NBA LIVE• 15:30 PEKİN'E DOĞRU• 16:00 HABERLER• 16:15 BUNDESLIGA PREVIEW• 17:00 TURKCELL SÜPER LİG MAÇ ÖNÜ• 17:15 SPORNET (T)• 18:00 TURKCELL SÜPER LİG MAÇ ÖNÜ• 18:30 BREZİLYA - İSVEÇ (Bant.Özel Karşılaşma)• 20:35 NBA LIVE• 20:50 % 100 FUTBOL (Canlı)• 23:00 TURKCELL SÜPER LİG GÜNÜN MAÇLARI ÖZET• 23:15 NBA LIVE• 23:30 SLAM (T)• 00:00 NURNBERG-B.MÜNİH (T)• 02:00 % 100 FUTBOL (T)


30 Mart Pazar
• 10:00 HAFTA SONU SPOR• 10:30 DESTINATION VIENNA• 11:00 Haberler• 11:10 1-0-2 (Canlı)• 12:00 Haberler• 12:10 NBA MAÇ ÖZETİ• 13:00 Haberler• 13:10 TURKCELL SÜPER LİG ÖZETLER• 13:20 SLAM (T)• 14:00 G.SARAY CAFE CROWN – TT NET BEYKOZ (Canlı)• 16:00 UDINESE – FIORENTINA (Canlı)• 18:00 RECREATIVO – A.BILBAO (Canlı)• 20:00 S.ANTONIO-HOUSTON (Canlı)• 22:15 VİDEOLİG (Canlı)

Las Toritas

Blogda daha önce Diablos fanaticas olayından bahsetmiştik Arjantin'de futbol maçlarının devre araları böyle şenleniyor .. Görüntü geçen haftadan.. Tüm Arjantin 189 Boca Juniors taraftarının gözaltına alınmasını , ve River Plate'in Los Barrachos del Tablon grubunun lideri Adrian Rousseau'nun sağ kolu Gonzalo Acro'nun ölümünü yeniden hatırlayıp konuşurken , futbol binbir duygu ve görüntüyü bir arada bulundurmaya devam ediyor..


27 Mart 2008 Perşembe

''Hayal etmek için izin''

Böyle diyordu çarşamba gecesi kazanılan İtalya zaferi sonrası İspanyol basını.. İspanya ulusal takımı tam 16 aydır yenilmiyor.. Yıllardır her büyük turnuva öncesi favoriler arasında gösterilen ama neredeyse tüm dünya kupaları ve avrupa futbol şampiyonalarında hayal kırıklığı yaratan ispanya bu defa emin adımlarla yürüyor gibi.. Bu takımda ; Torres gibi premier ligi domine eden bir adam, Xavi gibi her eve lazım bir orta saha dehası , Pujol ve Ramos gibi savunma ustaları ,Casillas gibi daima güven veren bir kaleci,David Villa gibi potansiyel bir bomba, Raul gibi artık kültleşen efsane bir bayrak adam , takımın sürekli dinç kalmasını sağlayan tüm dünyanın ilgi odağı bir La Liga markası ve daha sayamadığım binlerce olumlu özellik var. İspanya zaten sahip olduğu kaliteyi ve teknik futbola dayalı estetik zevki yüksek güneyamerika benzeri özgün ekolünü , kazanma alışkanlığıyla bütünleştirirse euro2008 'de ''hayal etmek için izin'' isteyebilir.. Mevcut futbol kültürünü kazanabilme kültürüne çevirsin yeter..

Avusturya vs Hollanda:3-4

Çarşamba akşamının naklen yayın mesaisinde ; İspanya vs İtalya , Fransa vs İngiltere , Belarus vs Türkiye ve basketbolun dev derbisi Galatasaray vs Fenerbahçe maçları nedeniyle gözden kaçmış, Euro2008'in ev sahibi ülkelerinden Avusturya'nın başta Avusturya'lılar olmak üzere kupanın en zayıf ekibi olarak görülmesinden dolayıda önemsenmemiş bir maçtı Avusturya vs Hollanda mücadelesi.. Gözden uzak gönülden ırak kanallardan birisi olan AtaTV'en canlı yayınlanan maç hepimizi şaşırttı ve çarşamba akşamının basketbol derbisinden sonra seyir zevki en yüksek maçı oldu. Evsahibi avusturya 3-0 öne geçtiği maçı 3-4 kaybetti ama boş takım olmadığını en azından kendi sahasında aynı gece almanya'ya 0-4 yenilen diğer evsahibi isviçre'den daha iyi takım olduğunu ispatlarken , kendisine güvenmeyen taraftarınada umut verdi.. Hollanda ise bildiğimiz Hollanda olduğunu yine hatırlattı.. Her zaman her şartta her takımı yenebilecek bir futbol ekolü.. Euro2008 yaklaşırken Hollanda keyif veriyor..Maçın yıldızı 2 golün sahibi Huntelaar'a dikkat..Haziran ayında Portakalların en can yakıcı adamı olabilir..

Broadcast Yourself

13 Mart’tan bugüne ‘yasak’ olan YouTube’a erişim yeniden serbest.. Bir dahaki kapatma ne zaman gerçekleşecek diye telekomla müşterek bahise varım..

25 Mart 2008 Salı

Çarşamba'nın Programı

Çarşambaları severiz.. Haftayı yarıladığımız gün.. Haftasonuna yani kendimize ayırabileceğimiz tek zaman dilimine 2 gün daha yaklaşabilmenin keyfi.. Şampiyonlar ligi , uefa kupası, futbolun hiç durup dinlenmediği FA Premier League veya Serie A 'nın hafta içi programı hep bu sevdiğimiz güne denk gelir.. Bu sefer program daha değişik.. Euro2008 yaklaştıkça hazırlıklarda ciddileşiyor, ulusal takımların maç programıda yoğunlaşıyor. Yarın klasik deyimi kullanmak gerekirse ;futbolda devlerin kapışmaları var.

Fransa-İngiltere maçı saat 22:00'de Habertürk'de Okay Karacan'ın anlatımıyla.. İngiltere ligini izlerken kendisini özlüyorduk. Milli maçla tekrar kavuşuyoruz anlatımına.. Saat 23:00'de İspanya-İtalya maçı TRT 2'de.Yunanistan Portekiz'le karşılaşıyor uydu yayını sahipleri bu maçıda canlı yakalayabilirler.. Bizim milli takım ise euro2008 turnesine Belarus deplasmanıyla başlıyor.. Yine bir yanlış hazırlık maçı tercihi. Beyazrusya ile oynamakEuro2008 standartları için asla ölçü olamaz. Zaten heyecansız geçen hazırlık maçlarını dahada heyecansız kılmak için kendimize rakip bulmakta üstümüze yok. Güneyamerika takım dolu , avrupa'da haftayı bay geçen e maç isteyen bir çok takım var. Biz yine gidip en alakasız takımlardan birini buluyoruz. Bundan önceki İsveç tercihimiz doğruydu , İsveç maçı sonrası hazırlık konusunda akıllandığımızı , futbol standartı olarak euro2008 için bi nebze ölçüt olacak takımlarla maç ayarlayacağımızı umuyordum olmadı .. Olsun bu takım bizim takımımız her türlü izleriz her türlü başarılar dileriz tabi basketbolda yarın oynanacak Galatasaray vs Fenerbahçe derbisi tüm bu futbol gündeminin üstünde yükseliyor. 21.00'da basketbola kitleneceğiz futbol uzun zaman sonra çarşamba günü programında üvey evlat muamelesi görecek. Söz basketboldan ve derbiden açılmışken ; şu saçma sapan deplasman yasağı bitsin artık. Salon sporları heleki basketbol daima taraftarla güzel. Bir derbinin anlamı taraftarın orda bulunmasında gizlidir. Yarın Abdipekçide sarı kırmızı kalpler takımlarının yanında yasak nedeniyle olamayacak tıpkı ligin ilk yarısında Ayhan Şahenk spor salonunda fenerlilerin olmadığı gibi. Euroleague ve Ulebcup da çeyrek final yakalayan ve ligde kıyasıya yarışan iki takımın derbisini sadece basketbolseverler değil tüm spor aşıkları izlemeli.. Uzun yıllardır basketbolda iki camiada bu kadar iddialı olmamıştı , Yenilmez Armada ruhunu geri getiren Türkiye basketbol tarihinin en çok şampiyon olan ''spor Klübü'' (müessese takımları hariç ) Galatasaray kazanırsa sezonun en önemli galibiyetini alıp play-off eşleşmesi durumunda ilk maçıda kazandığı için olası seride 1-0 öne geçecek...