Malena

Sıkıcı ve kimsenin sahip çıkmadığı pazartesiler öncesi , son dinlenme günü pazar sabahları sigara ve türk kahvesi eliğinde sinema yazasım geliyor bloga..Bloga sinemayla ilgili düşen karalamaların hemen hemen hepsi pazar günü düşmüştür.. Ne Garip.. Radyo'da; sandi cenov söylüyordu..Yugoslavya bölünmeden önce.. Balkan ezgisi.. malena.. ''kako cu bez tebe sutra malena'' diye devam ederdi sözler.. Zagrep radyosu.. Karlarla kaplı Belgrad.. Ordan geliyoruz Akdenize.. Müzik - Sinema bitmeyen ilişki.. Çapraz Aşk.. Milena şeklinde de söylenegelmiştir Çizme'de.. Malena : kötü/fettan kadın anlamına gelen bir kadın ismi. giuseppe tornatore'nin yönettiği Film High Elf Monica Bellucci Fenomenini bizlere kazandıran ilk filmdi aynı zamanda.. Her erkeğe ergenlik çağlarının başlangıç dönemlerinin bitmeyen kasık ve yürek sızısını anımsatan bir filmdi..filmde monica belluci'nin canlandirdigi karakterin gercek adi magdalena'dir, fakat köyde malena olarak bilinir.malena'nin meydanda diger kadinlar tarafindan saclarindan sürüklenip dövüldügü sahnede incil'deki maria magdalena'ya gönderme vardır..Pazar Pazar - sabah - sabah düşüverdi aklıma (ikileme sanatına kurban olayım) . Fahriye Abla'yı ve Müjde Ar'ıda çok sık anımsatır izleyen bünyelere bu hafta Cnbc-e DVD sinema keyfi kuşağında izleyemeyen bünyeler için yeniden yayınlanacak olan Bellucci'li afrodizyak Malena..Yanılmıyorsam Salı günü.. monica belluci'nin şiirsel güzelliğinden çok daha fazla bir film.bir kadının fahişeliğe itilmesinin aslında çok nötr bir öyküsüdür işlenen. aşırı duygusallığın çiğliğine kapılmadan, dümdüz anlatmış tornatore amca. zira malena çok direnç gösterememiştir, çaresizliğini bayrak edinip namus bekçilerine hadlerini bildirememiştir. "nasılsa adım çıktı" düşüncesiyle kolay yolu seçmiştir ve teslim olmuştur malena. savaş yıllarının yoksulluğunu, açlığını, kirini pasını dul başına göğüslemek zor gelmiştir. ne de olsa cahil bir italyan köylüsüdür. filmdeki namuslu kadınlardan niteliksel olarak tek farkı güzelliğidir, gül yüzüdür, ipek tenidir... sıradan, dul ve çaresiz bir kadının pek de direnmeden fahişeliği seçmesi ve tabii değişen erkle birlikte teslimiyetinin politik bir yön kazanması, tornatore dayının faşizme inceden sürttürmesi şeklinde yansımış filme. iyi de olmuş, lezzet de vermiş doğrusu. fazla yapmacığa bulaşmadan, genç bir adamın kamışına su yürüdüğü bir dönemde savaşı mavaşı iplemeyip hayata hangi mercekten baktığının da billur gibi sergilenmesi açısından önemlidir Malena.. Alt metinlerdeki faşizm ve savaş eleştirisi bir yana daha öznel boyutta ; mastürbasyonun getirisi ve götürüsü üzerine romantik bir dramadır. kendi kendime bulundugum mekan ve hallere dair redde rationem'lere suruklemis olan ruh girdabıdır bu film.. Özlenen hatırlanan.. kadınların en büyük düşmanı yine kadınlardır der aslında bu yapım.. Blogun bayan okuyucularının kulağına küpe vesselam..