15 Mart 2008 Cumartesi

The Acid House#1

80 lerin sonunda turkiyede de moda olan ve smileyleri her yere yayginlastiran akım olmaktan öte, blogda daha önce bahsettiğimiz underground britanya edebiyatının üstad-ı azamı olan İrvine Welsh abimizin Trainspotting kültüyle birlikte sinemaya uyarlanan başyapıtının ismidir acid house..98 yapimi paul mcguigan filmi sıkı welsh uyarlamarından biridir... Sanat özneldir, beğeni ölçütleri görecelidir.Acid House için iyi kotarılamamış bir kara komedi üçlemesi veya basit bir trainspotting taklidi diyerek eleştiri yapan bir cenah olduğu gibi filmi başköşeye koyan benim gibi Welsh fanatikleride elbet olacaktır.Olmuşturda..Bu film konusunda Welsh'in tarzını anlayamayan hatta onu bile bile sevmeyenlerin bile üzerinde uzlaştığı bir gerçeklik vardır. Oda belkide sinema tarihinde bir ilk olarak olumlu olumsuz düşünen herkesin filmin soundtracki konusundaki yargısıdır. Acid House soundtracki için yüzdeyüz uyumla verieln yargı şudur : MÜKEMMEL! ..Soundtrack olayında beth orton'un precious maybe parçası 10 numaradır.. Sonuçta filmler ve kitaplar beğenenleri kadar beğenmeyenleri içinde beğeniye sunulurlar.(ilginç bir cümle oldu.. kafa zırvalamadan içeriğe değenirsek) İngiltere'den yerküreye yayılıp salt bir müzik akımı olmaktan ötesine geçerek bir dönemin en önemli figürü olmuştur acid akımlar..Aslında Welsh dönem tespitini kendi yaşanmışlıklarından yola çıkarak eksiksiz bir estetik algıyla sunarken kendi yazın sanatının gelecek dönemleri için patlayacak büyük bombalarıda müjdeler.. pubculture temalı futbol işlemeli müzik sosuna bulanmış britanya coğrafyası analizlerinin de temeli yine bu 3 farklı hikayenin bilişiminden ulaşan çapraz kurgulu eserde çıkar izleyici karşısına. acid house serilerinde alt metinleri okumak için algıyı 180 derece genişletmek yetmez...sıkı bir müzikal altyapı, gözlem yeteneği , sosyoloji, ekonomi, tarih hatta psikoloji bilgisi gerekir filmlerin tam çözümü için. 90'larda elektronik muzigin populerlik kazanmasina, 50 cesit sub genre'a bolunmesine, muzik turleri arasindaki farklarin bulaniklasmasina, rock'cularin bile dans muzigi ogelerini muziklerine katmalarina yol actigi da bir gercek.. pek cok acid house dj'i sonradan en iyi elektronik muzikciler arasina girdi. misal paul oakenfold, orbital, the shamen ve andrew weatherall. hatta o zamanki soundlari ile alakasiz da olsa prodigy bile, boyle baslamistir ise. Film ise 3 ana hikayeden oluşur.. the granton star cause, the soft touch ve film ile kitaba isim kaynağı olan ana hikaye ; the acid house

Hiç yorum yok: