25 Mayıs 2008 Pazar

Benicio Del Toro - Che

Cannes film festivalinin kapanış gününde Nuri Bilge Ceylan'ın en iyi yönetmen seçilerek bize yaşattığı gurur ve sevinçle birlikte , Benicio Del Toro'nun en iyi erkek oyuncu ödülünü kapması başka bir sevinç daha yarattı bünyede.. Benicio Del Toro bu alemde büyük oyuncu olabilmenin temel kıstası olan her rolün altından kalkabilmek, bambaşka kompozisyonları aynı inandırıcılıkta canlandırabilmek kısacası her role yakışmak diyebileceğimiz doğal karizmasından kaynaklanan yeteneğiyle böylesine bir ödülü çoktan haketmişti.. Cannes'da Sean Penn usta başkanlığında bütün tercihlerini doğru ve sinemanın hakkını vererek yapan jüriyi alkışlamak lazım. Sean Penn ustanın Che gibi bir filmi ödülsüz bırakmayacağını düşünüyor ve Che'ye adeta yeniden hayat vererek kusursuz canlandıran Del Toro'nunda ödülü kapmasını umuyordum. Sağolsun Sean baba yanıltmadı beni . Steven Soderbergh'in yönetmenliğinde Del Toro'nun canlandırdığı ''Che'' 258 dakikalık süresiyle benzersiz bir arşiv filmi.. Vizyona girdiği gün sinema kapısında sabahlamayı, Emir Kusturica ustanın Maradona belgeseli ve Nuri Bilge Ceylan ustamızın 3 maymunu birlikte hakeden ikinci film.. Cannes bu yıl bize şunu öğretti ; ''sinema kapılarında sabahlayacağız..'' ... Cannes sonrası somut bir gerçek daha net bir şekilde anlaşıldı.. Sinema sanatı olmasaydı yerkürede nefes almamızın bir anlamı kalmazdı..

Hiç yorum yok: