Sabah gazeteleri açtık, net üzerinde güvendiğimiz kaynakları taradık en son marca gazetesinin konuyu manşet yaptığını öğrendik ve kendimizi tartışmanın içinde bulduk.. Baptista Türkiye'ye gelir mi? .. Konu Baptista ve Galatasaray öznelinde gözükse bile geniş kapsamlı olarak düşünülmesi gereken ve artık mutlaka yıkılmak zorunda olan bir düşünceyide kapsıyor aslında.. ''Şu adam Türkiye ligine hayatta gelmez'' cümlesiyle özetlenebilecek dillere pelesenk bir çıkarım var Türkiye'de futbol üzerine ; konuşulan, yazılan , çizilen ortamlarda.. Baştan ayağa hatalı.. Baştan sona kendi değerini bilememek üzerine kurulu.. Biz 3. dünya ülkesiyiz dayatmasının zihinsel köklere yerleşmiş halinin futbol mavralarına karışmış biçimidir bu düşünce.. Baptista çapında veya aynı şöhrete sahip başka bir futbolcunun Galatasaray'a gelmesi dünyanın en normal olaylarından birisidir..Vakti zamanında Prekazi, Simoviç, Hagi, Taffarel, Popescu gelmiştir ve ne hikmetse dışarıdan içerden o küçük görülen ligde kendi kariyerlerinin zirvesine çıkmışlar , takımıda şahlandırmışlardır.. Konu salt olara Galatasaray değil Türkiye insanının futboluna , ligine ve kendine bakışıdır aslında.. anormal karşılanacak bir durum yoktur.. Galatasaray; vizyonu, kazanma kültürü, taraftarının dünyadaki tüm futbolcuları heyecanlandıracak ateşli bağlılığı,taa derwall zamanlarından günümüze kadar gelen avrupa futbolundaki imajı, geleneği, apoletlerinde taşıdığı iki avrupa kupasıyla, doğru yönetildiği ( ki polat yönetimi bunu şuana kadar gayet güzel başarıyor) ve maddi kaynaklarını maksimum verimle kullandığı sürece, her futbolcunun rahatlıkla gelebileceği bir takımdır.. Oryantalist bakış açılarının saplantılı yapısından kurtulup, gereksiz komplekslere girmeden kendi gücümüzün farkına vararak ; istanbul'un yerkürede yaşanası ilk 5 şehirden biri olduğu gerçeğini, türkiye liginin gün geçtikçe kalite kazanan bir lig haline geldiğini, türk futbolunun artık avrupa'da her bakımdan kendisine sağlam bir yer edindiğini(euro 2008 etkisi elbette tartışılmaz müthiş bir imaj yenileme ve çıkış gerçekleşti),ama en önemlisi manevi olarak, taraftarın yarattığı heyecan ve futbolcu üzerindeki etkisi bakımından, 2 saat içinde hem de haftaiçi dünyanın başka hiçbir yerinde hiçbir futbolcuyu 1000 küsür adamın karşılamayacağını bilerek, rahat bakmak lazım bu transferlere.. olur , olmaz, yarın imza atar veya klübün kapısından bile geçmez o baptista'nın bileceği iştir.. Rahat olmak kendimizi bulunduğumuz noktadan daha aşşağılarda görmemek lazım..
6 Temmuz 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder