16 Şubat 2008 Cumartesi

Mor Ötesi Renklerle Eurovision


Altındaki yorumlara dayanabilirseniz geleneksel Eurovision polemiğinin memleket izdüşümündeki payına bu yıl Mor ve Ötesi'nin ''Deli''si düştü.. aha buda linki : http://www.youtube.com/watch?v=xV0aaiHJrNA . Aslında en başından hiç bulaşmasalar daha güzeldi. Memleket müzik piyasasının basitlik girdabını hepimizden iyi biliyor ve yıllardır bozulmayan çizgileriyle estetik anlamda, standartların üstündeki farklı bir müzikalite anlayışıyla, bizleri her bakımından doyuruyordu yahu mor ve ötesi. Sanatsal tını ve müziğin teknik eleştirisi sınavlarından başarıyla geçebilmelerinin yanında, bu adamlar sisteme yaptıkları göndermeler ve kanan evren'in ayakta alkışlandığı üniversitelerin bulunduğu memleket iklimine falsolu vuruşla ters köşeyi gösteren darbe karşıtı şarkılar bile çıkarabiliyordu. Onları farklı ve ayrışık kılanda bu farkındalık durumlarıydı zaten . Yani bu çocuklar yaşadığı toplumun gerçeklerini kuşlarla böceklerle donatmadan, popüler olmakla popülist kültürün esiri olmak arasındaki ince farkı bilerek yürüyordu yolunda. Bazen ''yaz'' gibi gelmiş geçmiş en iyi sound'a sahip bir cover ile çıkıyor karşımıza bazen mustafa hakkında herşey gibi iyi kotarılmış bir filmin akıllara kazınan soundtrack çalışmasıyla 10 numara oluyor müzik sahasında. Malta zero points for turkey derken , kendilerine ayrılan masa çevresinde zıpladıklarını görmesekte olurdu yani eurovision kıta sahanlığında. Kalitesini belli eden grupların böyle yarışmalara ihtiyacı olmadığını düşünüyorum . Ne bileyim postmodern arabeskçi feylesof , yedi kocalı hürmüzün son resisdance aşkı kurbanı , nihat doğan için hayat memat meselesi olabilir eurovision sahasında top koşturmak ama mor ve ötesinin ihtiyacı yok buna. Hoş yinede konseptin izin verdiği ölçüde sahne performansı görmek için geçeriz o saatlerde ekran başına ama duman ve kaan tangöze'yi kurtarmıştık bu fenomenden keşke mor ve ötesinide tutabilseydik bu çemberin dışında çünkü zaten kronolojik olarak yeniden eskiye doğru ; büyük düşler (2006), dünya yalan söylüyor (2004),gül kendine (2001), bırak zaman aksın (1999),şehir (1996) albümleriyle, yaz (2003) klasiğiyle veya savaşa hiç gerek yok gibi unutamadığımız çalışmalarıyla onlara puanımızı ten points olarak vermiştik biz..

Hiç yorum yok: