23 Nisan 2008 Çarşamba

Gözleri Dört Defa Lacivertti Müjgan'ın

semtimizin, sevgimizin bir tanesiydin müjgan. saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür, elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti. ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü. öyle bir sevdim ki müjgan’ı, dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana. evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar, fakir soframız kurulur gibi geldi. sahil bahçesinde gazoz içerekten gizli gizli mal-ü hülya kurardık. sonrada çarşılara giderdik. eşya beğenirdik elden düşme; aynalı konsolumuz topuzlu karyolamız bile olacaktı. müjgan’ın her an her bi daim yanında olacaktım ama olmadı gitti. nereye mi ? paraya gitti abicim paraya...


nasılda sevmiştim yıllarca ben seni her akşam bekledim yollarını.. elbet bir gün biz yuva kurarız derken duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle zengin olsaydım sensiz kalmazdım her an düşünüp seni hiç ağlamazdım param olsaydı aşkım kalırdın seve seve yanımda benimle yaşardın.
nikah resimlerimizi de çektirdik. sonra karpuzcu raşit ağabeyinin kayınbiraderine borç ederekten nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık. ama müjgan takmadı bunu takamadı uçuverdi elimden. meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine. müjgan’ın gelinliğini hususi diktirmişler, benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar. öyle sevindim ki. mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim. müjgan gibi bende birbirimize ettiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum. bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler. zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler, unuttum bende. hiç aklıma gelmedi. hatırlamıyorum bile müjgan’ı. hatırlamıyorum..
öptüğünü düşünüyorum dudak yerine parayı para için açar mı sevişenler arayı madem para mühimdi al koluna parayı çantana da koy aldığın o kocayı zengin olsaydım sensiz kalmazdım her an düşünüp seni hiç ağlamazdım param olsaydı aşkım kalırdın seve seve yanımda benimle yaşardın...

Hiç yorum yok: